― 7 декабря 2014 г.
100. Yılında Ziya Samedi
Kazakistanlı Uygur yazarı Ziya Samedi, doğumunun 100. Yılında TÜRKSOY'da düzenlenen etkinlikle anıldı. 5 Aralık 2014 tarihinde gerçekleştirilen toplantıya Türkiye Cumhuriyeti Kültür ve Turizm Bakanı Müsteşar Yardımcısı Nihat Gül, Kazakistan Ankara Büyükelçisi Müsteşarı Alimkhan Yessengeldiyev, TÜRKSOY Genel Sekreteri Düsen Kaseinov, Kazakistan Yazarlar Birliğinin Sekreteri Ahmetcan Aşiri, Avrasya Yazarlar Birliği Başkanı Yakup Ömeroğlu, Almanyalı Uygur gazetecisi Erkin Alptekin, Kazakistan’ın önde gelen ve sanat dünyasına destek veren iş adamı Dilmurat Kuziyev, Kazakistanlı yazar Rabik İsmailov, Kazak şairi Dauletbek Baytursınulı, akademisyen Alemcan Hamrayev, Ziya Samedi’nin oğlu Rıza Samedi ile kızı Bilkız Samedi, Prof. Dr. Hülya Kasapoğlu Çengel, Yrd.Doç.Dr. Aysun Demirez Güneri, Kazakistan’dan gelen araştırmacıları ile Türkiye’den pek çok kişi katılım gösterdi.
Açılış konuşmasını yapan TÜRKSOY Genel
Sekreteri Düsen Kaseinov, Tanrı Dağlarının eteklerinde dünyaya gelen, pelin
kokulu Kazak bozkırlarında büyüyen ve milli mücadele vererek ölümsüz eserlere
imza atan Türk dünyasının mümtaz şahsiyeti, Kazakistan halkının medarı
iftiharı, Uygur milletinin evladı Ziya Samedi’nin dağlar gibi uzaklaştıkça
yükselen, denizler gibi dalgalandıkça derinleşen, hayatiyete ve hayati konulara
önem verdikçe dağlar gibi dimdik durarak denizler gibi mürekkep misali
hakikatin tercümanı olan ve hakikatin tercümanı olurken asırları aşkın
birikimleriyle, tarihe yön veren çalışmalarıyla ve birbirinden değerli
eserleriyle geleceği aydınlatarak yeni nesillerin düşünce ve duygularına güç
katan bir yazar olduğunu söyleyerek şöyle konuştu: "Türk kültür ve sanat
dünyasının gelişmesine büyük katkıda bulunan bu Devasa Kamet, sadece Uygur
milletinin değil, tüm Türk halklarının büyük bir düşünürü ve yazarıdır. O,
ölümsüz eserleriyle insanlık tarihinde önemli olayları yeni nesillere ustaca
aktarırarak milletler arasındaki barışı ve huzuru her zaman vurgulamıştır.
Evet, Ziya Samedi'nin şaheserlerinde Türk milletlerin kaderi ne kadar
önemliyse, Türk dünyası için onun eserleri o kadar değerlidir.”
Türkiye Kültür Bakanı Müsteşar Yardımcısı
Nihat Gül, TÜRKSOY Uluslararası Türk Kültürü Teşkilatının yaptığı pek değerli
çalışmalarından söz ederek Uygur yazarı Ziya Samedi’yi Anma Toplantısının
önemli olduğunu ve kardeşlik bağlarının kurulması adına yapılan büyük bir katkı
sağlandığını ifade etti. Avrasya Yazarlar Birliği Başkanı Yakup Ömeroğlu, Uygur
milletinin kaderini ustaca kaleme alan Ziya Samedi’nin Türk kültür ve sanat
dünyasına yaptığı katkılarını anlatarak böyle bir toplantının Türkiye’de
düzenlenmesinin öneminden söz etti. Kazakistan Ankara Büyükelçisi Müsteşarı
Alimkhan Yessengeldiyev, Kazakistan Büyükelçisi Canseyit Tüymebayev’in
selamlarını ileterek Kazakistanlı Uygur yazarı Ziya Samedi’nin Kazak
edebiyatına yaptığı katkılarından söz ederek Kazakistan’da bu sene Ziya
Samedi’yi anma toplantılarının devlet tarafından organize edildiğini anlattı.
Kazakistan Yazarlar Birliğinin Sekreteri
Ahmetcan Aşiri, bir Uygur yazarının Türkiye’de, özellikle TÜRKSOY’da anıldığını
söylerek TÜRKSOY Genel Sekreteri Düsen Kaseinov’u teşekkür etti ve bu
toplantının Türk Cumhuriyetlerinin bağımsızlığa kavuşmasından dolayı
düzenlendiğini bir kere daha hatırlattı: "Sizlerin engin gönüllerinizle, derin
saygılarınızla klasik yazarımız Ziya Samedi’nin 100. Yıl kutlamalarını Türk
Milletinin kudsi topraklarında düzenlediğiniz için şükran duygularımızı arz
ederiz. Bugün bizler edebiyat hayatımız itibarıyla en ulvi, en mukaddes
bayramımızı yaşıyoruz. Şu yaşadığımız anın Uygur Milletinin kültür tarihi
açısından, halkımızın çektiği kaderi açısından alacağı yeri farklıdır. Buna
bizler çok sevinçliyiz. Dolayısıyla sımsıcak yürekten memnuniyetimizi ve gönül
hoşnutluğumuzu arz etmek isteriz.
Evet, Uygur halkının ulu yazarı hem düşünce
insanı Ziya Samedi 100 yaşındadır.
Uygur edebiyatının piyes ve roman yazarı Ziya
Samedi’nin "Yılların Sırrı”, "Mayimhan”, "Ahmet Efendi”, "İparhan”, "Gani
Batur”, "Kanlı Leke” gibi eserleri halkımıza miras olarak kalan çok değerli
eserlerin birkaçı. Bu eserler, Doğu Türkistan’da yaşayan ve hem toplumsal hem
de siyasi çatışmalarının içinde yer alan halkın kaderini, bağımsızlık uğrunda
verdiği mücadelelerini resmetmektedir. Uygur milletinin sönmeyen göz nuruna,
aydın çehreye dönüşen bu ölümsüz eserler, hem Uygur hem de tüm Türk
milletlerinin zengin düşünce geleneğini özünde ve içinde barındıran manevi
hazinedir esasında. Yazar Samedi’nin kaleme aldığı bu edebiyat cevherleri
sayesinde dünya halkları Uygur milletinin hem uzun hem de zor olan kaderini,
kaç asırlık tarihini, kültür mirasını, mümtaz şahsiyetlerini tanıma imkanı
buluyor. Kazakistan Halk Yazarı ünvanına sahip olan ve dünyaca büyük bir yazar
olarak bilinen Ziya Samedi, herşeyden önce bir Uygur yazarıdır. Onun öz
milletine karşı sevgisi ile samimiyetine hiçbir şey denk olamaz. İşte bu sevgi
ve kaderiyle özdeşen derin düşünceleri onu sadece bir milletin değil, tüm
insanlığın mümtaz şahsiyetine çevirdi. Evet, Ziya Samedi’nin yazarlık mirası milli
seviyeden yükselerek dünya edebiyatının bir parçası haline dönüştüğünü ve
böylece insanlık düşünce zenginliğine eklenen son derece değerli bir katkı
olduğunu ifade etmek gerekiyor sanırım. Dolayısıyla Samedi sanatkarlığı, sadece
Uygur milletine değil, hem Türk milletlerine hem de dünya halklarına bir
armağandır. Onun eserleri dünya dillerine çevrildi.
Ziya Samedi’nin yaşadığı dönem, hem
zorluklarla hem de çatışmalara dolu olan Doğu Türkistan’ın en kanlı zaman
dilimiydi. Vatanın değerini, milletin kaderini mahruti bakışlarıyla
değerlendirebilen yazar, çektiği elemler ile çetin günlerin karanlığında
büyüyen bir insandır. İşte böyle bir dönemde Ziya Bey halkını mutlu günlere
doğru götürecek yolların peşine düştü ve kalemle o kaldırım taşları sermeye
çaba sarf etti. Yazar düşünce dünyası itibarıyla milletinin bir gün aydın
geleceğe ulaşacaktır ümidini yitirmemiştir. Doğu Türkistan topraklarında, eski
Uygur diyarlarında yaşayan milletinin bir gün bağımsızlığa kavuşacaktır
düşüncesiyle yaşadı. Türk Milletleri sağ ve salim olsa, büyük yazarımızın hayal
ettiği o nurefşan gelecek mutlaka gerçekleşecektir. İşte bu düşünceler
hayatiyetini her zaman korumuştur.
Yazar toyu, halkın toyu kutlu olsun! Türk
halklarının milli manevi merkezine dönüşen mukaddes Türk topraklarında böyle
bir toplantının düzenlenmesi bizleri son derece sevindirdi.
Türk halkları arasındaki barışı ve huzuru
tesis etme konusunda öncülük yapan Sayın Cumhurbaşkanımız Nursultan Nazarbayev.
Birlik ve beraberlik ruhunu korumayı, halklar arasındaki dostluğu sağlamayı
bizlere eserleriyle öğreten Ziya Samedi olmuştur. Evet, Ziya Samedi, Gabit
Müsirepov, Alcebbar Abişev, Abdilda Tacibayev, Olcas Süleymenov, Olcas
Süleymenov gibi birçok Kazak yazarlarıyla kardeşane ilişkiler kurarak dostluk
köpürler kurmuştur. Günümüzde halkların desteğini alan, Türk milletleri
arasındaki yıkılmaz köprüler kuran, milletler için meyveli ağaçlar diktiren,
susuz kalanlara kuyu kazdıran Nursultan Nazarbayev. İşte Sayın
Cumhurbaşkanımızın çizdiği yollarla buraya kadar geldik. Zira "Nurlu Yol”
diyerek halkına sesleniş yapan Cumhurbaşkanımızın yolu pek değerlidir Uygur
milleti için. Devletimizi barış içinde yaşatarak hiçbir çatışmalara sevk
ettirmeden yön veren Başkanımız Nursultan Nazarbayev hiçbir zaman eksik
olmasın, uzun ve bereketli hayat yaşamasını temin ederim! Ulu Türk Milletleri
selamet içinde yaşasınlar ve manevi ilişkilerimiz ebediyete kadar devam etsin!”
Kazak şairi Dauletbek Baytursınulı Ziya
Samedi’ye ithaf ederek şiir okudu:
İnsanda olur özel duygular,
Bir sende vardır farklı kurgular.
Adınız Er-Ziya, nurlara gark olan,
Samedi olarak zamanı dolduran.
Zamanlar geçti kanlara boğulan,
Hayatlar geçti canları doğuran.
Batıyı, doğuyu kucağa sardılar,
Bahadır Türk erler topraklar kattılar.
Asırı fetheden dedelerin oğlusun,
Milletin uğruna can veren ulusun.
Kaleme aldığın ölümsüz eserler,
Tarihe kök salan halkını beslerler.
Kaleminle yıktın ejderha sedleri,
Ormanları yaktın ayılar kentleri.
Uygurların ölmez abidesi oldun,
Kaleminle çetin yürekler dondurdun.
Sabitler, Gabitlerle dostluk kurdunuz,
Zamanlar geçti, hazanlar savurdunuz.
Kazaklar bağımsız olduğu günlerde,
Sevinçten ağlayıp yutkundunuz.
Türklerden neşet eyleyen milletler,
Ankara topraklarına davet ettiler.
Zirveye TÜRKSOY çadırlar kurdu,
Zirveden hiç inmesin atayurdu.
Gazi Üniversitesi öğretim görevlisi, TÜRKİYAT
Uygulama ve Araştırma Merkezinin Başkanı Prof. Dr. Hülya Kasapoğlu Çengel,
Uygur edebiyatıyla ilgili bildiri sunarak kapsamlı bir şekilde Uygur
yazarlarını tek tek tanıttı ve Ziya Samedi’nin eserleriyle ilgili yaptığı
analiz çalışmalarını anlattı. Gazi Üniversitesi öğretim görevlisi Yrd. Doç. Dr.
Aysun Demirez Güneri, Ziya Samedi’nin eserlerini tek tek tahlil ederek Samedi
sanatıyla ilgili bildiri sundu ve birçok eserlerinin hala Türkçe çevrilmemiş
olmasını dile getirdi. Etkinliğin sonunda Ziya Samedi’nin oğlu Rıza Samedi
TÜRKSOY Genel Sekreterini ve toplantıya katılan herkesi teşekkür etti.
Doğumunun
100. Yılında Ziya Samedi anma etkinlikleri, Ankara ile sınırlı kalmadı. TÜRKSOY
ve Niğde Üniversitesi işbirliğinde "Türkistan Edebiyatı’nda Ziya Samedi” konulu
bir panel de düzenledi.
Niğde Üniversitesi Kongre ve Kültür Merkezi Salon 1923’de gerçekleşen panele Niğde Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Adnan Görür, Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Murat Alp, Prof. Dr. Mustafa Bayrak ve Prof. Dr. Mehmet Şener, Genel Sekreter Doç. Dr. Ethem Akyol, Dekanlar, Enstitü, Yüksekokul ve Meslek Yüksekokulu Müdürleri, akademik ve idari personelin ve üniversite öğrencileri katıldı.
Niğde Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Adnan
Görür açılışta gerçekleştirdiği konusmasında; "Merhum Ziya Samedi’nin
şapkasını takmış olmaktan duyduğum mutluluğu belirtmek istiyorum.
Kıymetli misafirler, biraz önce hediye edilen Kuran-ı Kerim’i alırken üzerinde
gördüğüm bir yıldız vardı. Bu yıldız Türk’ün olduğu her yerde var. Bu
Kazakistan’da da var, Doğu Türkistan’da da var, Anadolu’da var ve hatta
Balkanlarda da var. Yani zamanında söylenen Adriyatik’ten Çin Seti’ne kadar
Türk Dünyasının çok somut göstergelerinden biridir. Bundan 30 yıl öncesine
giderseniz bu çok kıymetli misafirlerimizle bir araya dahi gelemiyorduk. Ne
haberleşme ne birbirimizi görme ne selamlaşma ne birlikte olma ne hal hatır
sorma bunlar bile mümkün değildi. Bugüne geldiğimizde Cenabı Allah’ın takdiri
ile bugün kendimizden olan özümüzden olan kendi kanımızdan olan kendi
canımızdan olan insanlarla kardeşlerimiz ve soydaşlarımızla bir arada
olabiliyoruz. Herhalde bundan daha büyük mutluluk olmasa bundan daha güzel bir
şey olmasa gerek. İnşallah bundan sonraki süreçte bu tür programlarla sık sık
bir araya gelir, yine birlikte olur ve burada olduğu gibi güzel şeyler
paylaşarak hasret gideririz. Tekrar kıymetli misafirlerimize teşekkür ediyorum
hepsine saygılarımı sunuyorum. Merhum Ziya Samedi’ye Allah’tan rahmet
diliyorum” dedi.
Panelde toplam 7 Uygur – Kazak Bilim
insanı ve yazar, Ziya Samedi’nin çeşitli yönlerinden bahsederek, hazırladıkları
bildirileri paylaştı.