― 28 августа 2014 г.
“Medine’de Muhammed, Türkkistan’da Hoca Ahmed, Mangıstav’da Pir Beket.”
Kazakistan’ın Mangıstav Bölgesi’nin liman kenti olan Aktav, aynı zamanda Hoca Ahmet Yesevi ocağından çıkmış Pir Beket, Çolpan Ata, Karaman Ata ve Şakpak Ata gibi evliyaların diyarı. Bölgede petrol ve uranyum bulunması nedeniyle Sovyet Birliği’nin 1961 yılında işçi kampı olarak kurduğu Aktav, (eski adı Şevçenko) 53 yıllık genç bir kent olmasına rağmen kökleri asırlar öncesine uzanan köklü bir tarihi ve kültürel mirasa sahip. Kazak ulusunun küçük cüzüne mensup Aday kabilelerinin ağırlıklı olarak yaşadığı topraklarda Kazak gelenekleri de canlı bir şekilde yaşatılmaktadır.
Suyun Hazar’dan arıtılarak elde edildiği ve
karasal iklim nedeniyle yaşama koşullarının oldukça zor olduğu bölgede çıkan
petrol ve uranyum gibi değerli kaynakların varlığını ise pozitif bilim bir
taraf bırakılırsa Kazak misafirperverliğiyle açıklamak mümkün. "Konağın kolu
olayım” deyiminin taşıdığı anlamını Aktav’da misafir olduğunuzda daha iyi
anlaşılmaktadır.
Bununla birlikte Aktav’un insanı hayrete
düşüren bir coğrafyası var. Binlerce yıl önce okyanus ya da deniz olan bölge
suların çekilmesiyle oluşan derin çukurlardan meydana gelmiş. Bu yüzden şehir
de deniz seviyesinin altında bulunmaktadır. Bölgeye mahsus kum ve taşlardan
yapılan inşaat malzemelerinde balık fosilleri ve deniz kabuklarına rastlanması
bir zamanlar buranın suyun altında olduğunun en açık kanıtı.
Aktav, Kazakistan’ın Batı’ya doğru en uç
bölgesinde yer almaktadır. Kazakistan’ın Rusya, Türkmenistan ve Özbekistan ile
olan kara sınırı bu bölge üzerindendir. Bakü ise Aktav’a 40 dakikalık bir uçuş
mesafesindedir. İran ile yoğun bir şekilde sürdürülen deniz ticareti de yine Aktav
limanından gerçekleştirilmektedir. Pek çok açıdan kavşak konumunda bulunan
şehir aynı zamanda kültürlerin de kavşağında yer almaktadır. Aktav, tarihi ipek
yolunun üzerinde bulunan önemli bir terminaldir. Beket Ata’nın kabrinin olduğu
kabristan’daki mezar taşlarını görünce Ahlat’taki Selçuklu mezarları akla
gelmekte tarihte burada kalabalık ve çeşitli bir nüfusun yaşadığı
anlaşılmaktadır.
Gururlu, misafirperver, samimi, inançlı, zor
şartlara dayanıklı ve çalışkan insanların memleketi olan Aktav 24-27 Ağustos
2014 tarihlerinde 7. Uluslar arası Avrasya Miras Şehirler Konferansı’na ev
sahipliği yaptı. 10 ülkeden 200’ün üstünde katılımcının yer aldığı konferansa
TÜRKSOY’da Avrasya’nın Kültürel Renkleri başlıklı bir fotograf sergisi ile
katkıda bulundu. TÜRKSOY Genel Sekreter Yardımcısı Fırat Purtaş konferansın
açılışında yaptığı konuşmada Türk kültürünü zenginleştiren temel faktörün
Avrasya’daki çeşitli haklarla yüz yıllardır sürdürülen etkileşim olduğunun
altını çizdi. Aktav Bölgesi Valisi Alik Aydarbayev, Aktav şehri valisi Edil
Janbirşin, Dünya Miras Şehirler Örgütü Başkanı Denis Richard, Samsun Büyükşehir
Belediye Başkanı Yusuf Ziya Yılmaz’ın yaptığı açış konuşmalarının ardından
Aktav ile Samsun arasında kardeş şehir anlaşması imzalandı.
Konferans kapsamında Aktau’nın önemli tarihi
ve kültürel miras eserlerinin bulunduğu güzergahlara geziler düzenlendi. Şehir
merkezinde kurulan etno-köy de ise Kazak geleneklerinin ve somut olmayan
kültürel mirasa ilişkin unsurların sergilendiği ve tanıtıldığı etkinlikler
gerçekleştirildi. Düzenlenen açık hava konserinde doğumdan düğüne Kazak
adetleri yansıtıldı. Son derece ilgi çekici olan konserde Kazakistan’ın ünlü
sanatçılarından Roza Rımbaeva’da sahne aldı. Tüm katılımcıların "şangrak”a
ahşap koymak suretiyle kurduğu "kazak yurt”u ve konferans anısında Hazar denizi
kenarında şehrin gelişmekte olan bir parkında açılan anıt konferansın sembolü
oldu.
Kültürel mirasın korunmasına yönelik hem
teorik hem de uygulamalı çalışmaların gerçekleştirildiği sempozyumda
Kazakistan, Tataristan ve diğer Avrasya ülkelerinin bu alandaki çabaları ve
tecrübeleri paylaşıldı. Avrasya Miras Şehirleri Konferansı’nın 8.sinin ise Saha
Özerk Cumhuriyeti’nin başkenti Yakutsk’ta düzenlenmesi kararlaştırıldı.